Montag, 23. Dezember 2013

Tanrıya küs.

Tanrı bize inanmıyor ve biz ona inanmayınca da küsüyor. belki biz sana küstük?

O bizimle dalga geçiyor gibi geliyor bazen veya sadece benimle.

Neden böyle yapıyorsun ki tanrım?
Yukarıda yalnız canın mı sıkılıyor?
Kimse seninle konuşmuyor diye mi?
Peki ya önce sen bizimle konuşsan nasıl olur?

Sen bizi yarattın diye o kadar çok şey istiyorsun. Her gün her gece sana teşekkür etmemizi istiyorsun.

Teşekkür ederim ama egonu mu tatmin ediyorsun?

Sen bizimle konuşmuyorsun sorularımıza cevap vermiyorsun her gün önce çocukları öldürüyorsun. Hem de hiç kötülük yapmamış olan çocukları.
İşlerimin ters gittiği her gün karşıma çıkan bir şey ve sen bana bir açıklama bile yapmiyorsun.
Belki hatalıyım. Tamam olabilir ama bana söyle konuş benimle. İşaretlerden anlamam ki ben.

Madem öldürüyorsun herkesi neden onunla kalmıyorsun da insanlara insanlar öldürtüyorsun?
Hani bu güce sahiptin sen?  

İstesen bu dünya masal bile olur. ama yapmıyorsun, konuşmuyorsun bile.

Küstün mü tanrım?

İstesen yapardın ama istemiyorsun galiba.

Yoksa yok musun ve ben öylece kendi kendime mi konuşuyorum?

Bence sen varsın ama biraz astsolistsin. Konuşmuyorsun. her şey geç olduğu zaman biz ölünce melekler konuşacak bizimle ama sen yine göstermeyeceksin.

Yüzün mü yok yoksa cesaretin mi?

Sarıl istiyorum bana ama galiba çok meşgulsün, tanrım. Yukarıda yalnızsın ve zaten hep suçsuzları öldürüyorsun.  

İşin ne yani?

Lütfen konuş benimle. Veya dinlediğini hissettir. Öpücük kondur geceleri, bir işaret ver.
Belki gercekten öldün ama bize kimse söylemedi.

Lütfen bize küsme önce; düşün biz acaba sana neden küstük?




(Bu  yazıyı yıllar önce inanmak ve inanmamak arasında kaldığımda yazmıştım. Paylaşmak istedim.)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen